30.11.10

sıkıldım

sınavlardan sıkıldım .
eşdosttan sıkıldım.
yeni müziklerimin olmamasından sıkıldım.
çalışmaktan sıkıldım.
sürekli eleştirilmekten sıkıldım.
tek olmaktan sıkıldım.
bu koltukta oturmaktan sıkıldım.
kendimi tekrar eden yazılar yazmaktan sıkıldım.
sigaradan sıkıldım.
kilolardan sıkıldım.
ilgisizlikten sıkıldım.
burdan sıkıldım.

19.11.10

sick-ko

tarık amca sikin kopsun !!!
ya da
yatağınız çöksün !!

29.10.10

yok melankoli krizi değil bu

hava tam zuhal olcay'lık
hava tam yağmur.
hava 1993
albüm oyuncu.

hava aslında biraz ayrılık.

yağmur ve ayrılık

27.10.10

nasıl anlatsam ?

çalışma tempoma geri döndüm.
kapımdan araç almaya geldiğinde Ayşegül Aldinç'in yeni şarkısı O Kız çalıyordu.
sonra birden bire birkaç gün önce kendimi kollarında en yakın hissettiğim Öz'le yine aniden dinlediğimiz Hümeyra Nasıl Anlatsam çalmaya başladı.

koltuğuma uzanmış, iş sahasına doğru yol alırken bir söz öyle buruk hale getirdi ki.
"Sabahın ilk çiğ tanesini bir bakışta görmeyi nasıl anlatsam." dedim. dedim. diyemedim. kaldım öylece. film şeridi senfonisi olmadı. sadece minik minik özetler geldi kucağıma. sevdiklerim,yitidiklerim,benimle olamayacakları düşündüm. onlarla ilgili nasıl hissetiğimi onlara iyi bir şekilde anlatamadığımı farkettim.

yer altındakileri, yer üstündekileri düşündüm. kayan bütün canlı,cansız yıldızları düşündüm.
üzülmedim. buruldum biraz. telefonuma sarılıp tüm çılgınlığımla geçmişimdekilere o çiğ tanesini anlatmaya sarıldım. sonra hatırladım. anılarımla birlikte telefonum çalınıp gitmişti zaten.

o an üzüldüm.
anlatmaya bile iznim yoktu.

"bir kösede durup dinlenir gibi
acelesiz ve rahat sevmeyi
nasil anlatsam"

diye bittiğinde şarkı, bu sefer üzüldüm. gözlerim doldu.
başkalarına karşı başaramadığım tüm duygusallığım geçmişim için ortaya çıktı.
pişmanlıklarımın olduğunu çırılçıplak hissettim.
çeliğin suyla delindiği andı işte o.

aklıma birkaç an geldi.
aralık ayında bir uçanev günü.
çingenede gözler dolu özlem dolu anlatış.
ağustos ayında farklı coğrafyada aynı gökyüzüne bakmayı.
...
hatırladım.

insan gibi sevmeyi nasıl anlatsam diye düşündüm.

sonra beni bu kadar duvarlı yapan şeyleri düşündüm.
kendimi haklı bulmak adına. buldum.
sadece diyebildiğim,
geçmişimden gelen Öz'e şükürler olsun.

25.10.10

gasp : gergin,asabi,sinirli.polis


bu ülkeden artık nefret ediyorum.önceden sadece rahatsızdım.

haftasonu, sabaha karşı beyoğlu'ndan eve dönerken biri yanaştı.sağ böbreğimde bir sertlik. sesimi çıkartamadım. kafam -fiziki,pskikolojik- normal değildi. başladı beni sürüklemeye. insanlarla göz kontağı kurmaya çalıştım.herkes gözlerini kaçırdı. bir ara sokağa soktu. üstümü başımı ellemeye başladı. debelendim.
boynumda soğuk bir metal.
durdum.
elini montumun cebine soktu.
telefonum ve paramı aldı.
beni hareket etmeye çalışırken .
beni ittirdi
ve
kaçtı.
kovaladım.
kayboldu.

hızla istiklaldeki polislere gittim.
onlar birbirlerine göndererek başlarından savmaya çalıştı.
en sonunda birisi beyoğlu karakolu'na gönderdi.
gittim.

yine kat kat dolandırdılar.
en sonunda 4.katta muhatap bulabildim.
derdimi anlatmaya başladım.
peşinden sorular.
tekrar tekrar anlattım.
en sonunda rütbeli olan
neden gasp ettirdin diyerek
beni bir kere daha beynimden vurdu.
o an boşaldı elim ayağım.
çirkinleşmeye başladım.
benden daha çirkin olduklarını ispatladılar.
beni aldılar olay yerine götürdüler.
her şeyi bir kere daha anlattım.
1 mt ötedeki güvenlik görevlisinide sorguya çektiler.
adam " görseydim de susardım." diyerek görev tanımını onu bıraktım vatandaşlık görevini nasıl büyük bir başarıyla ve ustalıkla yerine getirdiğini ispatladı.
ardından tekrar karakol.
imalar.tavırlar.
her yerimin tekrar tekrar tekrardan aranması.
çıktığımda pişmandım.

keşke direkt eve gitseydim.
niye polise gittim ki.
kendimi madur hissederdim.
şimdi kendimi sadece orospu gibi hissediyorum.
çünkü o saatte zaten sokakta olmam bunu gerektiriyor.

bu profesyonel çalışmalarından dolayı bir kez daha türk polisini gözlerim dolu bir şekilde ellerim kanayana kadar ayakta alkışlıyorum.

benim ülkeyi terketme fikrimde tamamen kendi dengesizliğimden.
yoksa piyangodan bahtımıza çıkan hep pembe lolipop tadında olaylar.

NOT: bıçak boynumdayken aklımdan,
RC'yi ne kadar sevdiğim
ailemin en üst şey olduğu
eski sevilene yeterince açıklama yapamamış olmanın pişmanlığı
çok genç olduğum
çok geç olduğu.
ve birkaç şey daha
geçti.
gitti.

geçti gitti.

12.10.10

kış

bu karaktersiz mevsimler içerisinde en asil olan mevsim: kış.

seni çok seviyorum. benim kadar seviyorum seni.

bu yazıyı yazmam her ne kadar baltalansada şuan bu yazıyı yazıyor olmak bana huzur veriyor.
bugün yepyeni bir nefesim var.
artun'dan bir piyano eseri.
capcanlı.
tam kış.
hareketli.
soğuk.
sevgisi dozunda.
sokula sıkışma isteği uyandırıyor.
sizlerle paylaşmak isterdim.
ama olmaz.




üşüyüp sevişme isteğidir kış.


çırılçıplak bir battaniye, ekose-bol yünlü-tüylü-kalın, içinde sigara içmektir.
öyle diyor eser.

kış en kalın ve en tiz tonların dinlenme mevsimidir.
diğer mevsimlerde bu sesleri asla duyamazsınız.
Asla.

**
Senin nefesini daha iyi soluyabiliyorsam sayın Öz bu kış yüzündendir. Üşümek sana olan aşkımı daha da kabartıyor.
Puf.
**

biraz kendime bakacak olduğumda

ve bu kış gelirken farkediyorum,
geride kalanlar iyiki ordalar.
çok huzurluyum.
bir şeyleri özlüyorum. güzel.
ama ötekileşenleri ...
güçlü hissediyorum çok.
dünyanın tüm güçleri benim elimdeymiş gibi.
süper kahraman gibiyim.
kendini kurtaran süper kahraman.

..

yüzüme vuracak sert rüzgarları dört gözle bekliyorum.
kendime sarılmanın yadırganmadığı anlar gelecek.
yine ben ben olacağım.
iki kişilik yalnızlıkta,bir kahve biraz tütün.
sıyrık gülüşler.
ve yarabandı verenin olmadığı bir kış.
acıtacak daha çok.
çok hoş.
bırak kanasın diye içimden geçirmeyeceğim.
nasıl olsa dinecek.
izi kalsın.
kim farkedecek.

biliyorum kış bana ibiza güneşi gibi gelecek.
hele bu melodiyle.

tam bir fransız kışı bizi bekliyor gibi.
biraz sepya
biraz sarhoş
biraz yalnız
biraz dolu
belki biraz da çıplak.

belki bu notalar birinin tenine söylenecek.

**
bir hayalim vardır hep.sevgiliyle sarılıp istiklalde kahveyle ve kışla yürümek.sarmaşdolaş böyle.
ne kadar körmüşüm. toymuşum.
aslolan, kendimin kahve alıp kışla yürümesiymiş.

**
bütün güzel insanlar çirkinleşir,
çirkinleşenlerle yollar ayrılır.
en çirkinle yollar hep kesişir.
çünkü kış hepsini...
**


neden bilmiyorum,
ki gerçekten bilmiyorum
keza bilsem de farketmez,


o kadar mutluyum ki.

keşke adım kış olsa.

1.10.10

Bak Blog !

sana yazmadım güzelim çünkü çok yoğundum.

demek isterdim.ama çok yoğun değildim. kafam bulanıktı.

staj yaptım. içim yarıldı.
geldim stajdan bir ambale,bir dumur haller. dedim boşversene !

kafam çok karışıktı.bir şeyler yapmam gerekiyordu. aradım taradım a ah yok.bulamadım.

önce bir arkadaştan organizasyon teklifi geldi. kabul ettim. munchen-salzburg volkswagen organizasyonu. tabiri caiz, eşşek gibi çalıştım. memnun bıraktım kendimi. şimdi düşünüyorum hayatıma bu kadar sıkı sarılsam pırlanta gibi adam olurum. en azından adam olurum.

neyse konu bu değil.

sonra türkiye'de işler yaptık. böyle rütbeli falandım. hoştu.
şimdi onlarlayım.
tercih yaptım.
iyi hissediyorum.
kaygı maygı da kalmadı.

Arada Zagreb'e gidip geldim.Apple organizasyonunu yönetmek için.

3saat sonra havaalanında olmalıyım.Marmaris'e oradan Yunan Adaları'na ( Rodos, Santorini,Mykonos) geçeceğim. Audi için.

dönüşte beni Paris bekliyor.

Bu hafta bir iki okula gittim. O kadar silmişim ki,... Çok sıkıldım. Bitirmişim okulu kafamda. Yok yani bakıyorum insanlara ı ıh yok tahammül mümkün değil.

Görüncü alt üst yan yön devreleri diyorum ki benim geleceğimle sizin gelecekleriniz ayrılmış bebeklerim. Sen daha staj yapma niyetindesin.Biraz geç kalmadın mı ?

Sonra şaşırıyorsun alttan dersim olmayınca.Her şeyin zamanı var. Gördün mü beni sınav döneminde gecelerde kaybolurken ?? Karşımdakine kızıp ders çalışmadığımı ? Görmedin.
Ellerim yerinde en havada, yerinde dirsek çürüttüm.


Ama pis kanı akıtmak için ucuz kişilerle uğraşmadım değil, saçma hırslarım oldu. Törpülendim. Geride kaldı her şey.Cuma cumartesi çıkmalarım var bir tek. Diğerlerinde dağıtmıyorum kendimi. Vaktim yok zira. Üniversite başlarında yapıldı keza !

Bugün Öz'le görüşünce farkettim biraz kendimi. Çok dingindim blog. Böyle adamakıllı dedikodu bile yapmadım.

Sadece minik bir özlem itirafı detaydı o kadar.

Ayrıca şuan buram buram Aysel Gürel özlemi çekiyorum. Utanmasam ağlayacağım şerefsizim.
Keşke ölmeseydin Aysel.

8.8.10

beni bu havalar mahveder !!!

çok oldu yazmayalı.
bu yaz bir garip.
RC ilk kez benden gitti. ben ondan gitmiştim ama o hiç gitmemişti. o yüzden biraz çuvallama moduna girdim.
sonra ben yeni bi kariyer planı çizdim. çok enteresan. şimdilik sır. yakında görürsünüz .
birde staj var. LANET.
T.C. Merkez Bankası'nda staj yapıyorum. Ankara sıcağında ! Millet bir haftada aklını yitirirken ben bir ay nasıl dayanacağımı gerçekten bilmiyorum. ki bir haftası geride kaldı. öğrendiğim şey ne ? staj için bir sürü masraf yap, ev kirala,ev değiştir, banka kartını kaybet,cebinde paran bitsin,10dedim mi hayatın akışı minimuma insin, insanların egolarıyla seviş - yok odtü 1.lik,yale fulbright burslu,yok kıl,yok tüy...- önüne 8 puntoluk 4 satırlık bir proje versinler.sunum istesinler.15gün versinler.sonra bu sunum neticesinde eğitime alınacaksını denilsin !!! Hazine departmanı kıçına külçe girsin !!! o kadar alışverişi,parayı boş boş sunum için mi harcadım ! tatil yapardım !!!

ankara hikayeleri ekstra bir yazı konusu onun için eylül'e kadar vakit var. not alıyorum hepsini.
ama dört gözle beklediğim. izmir torbalı philip morris stajım var.satış pazarlama üzerine. hoş hala ses çıkmadı ama olsun.

yazmadığım sürede biraz konser sürtüğü oldum ben. yann tiersen (rezaletti ),massive attack (gayt iyi ), cranberries (efsane işte ) bunların yanında birkaç sergi gezdim: hüseyin çağlayan,bodyworlds falan filan.

bitiremediğim ursula l. guin'in yerdeniz büyücüsü serisinin 4. kitabu tenahu ankara daralmasında bitti.

ablam işe girdi. nazar değmesin. devam etsin. sözü var bana :)
meltem yazlık aldığı için bütün bir yazı çanakkale civarında geçridi. güneşe çıkma yasağı var ama yazlıktan çıkmadı karı. yarın geliyor. kısa sürede hasret gideririz. ne de olsa birkaç gün sunum için istanbulda'yım.
amerika'dan stephen geliyor. birde onu gezdirmeli.görmeli yaşamanın ne demek olduğunu. bir kültür şoku yaşatılmalı. severim yabancı insanları bilen bilir.

mustafa borusan holding'de staj diye gitti.şimdiyse borusan holding çalışanı. e şans !! bu yaz herkes bir şeylerle uğraşıyor. ne garip. oysa herkes miskin miskin gezinirdi. aman aman iyi.

amerika'dan arkadaşım mine ile görüştük. abd'de nedne bu kadar vakit geçirmediğimize dert yandık. o erasmustayken deutsche bank'a olan 2500 € borcunu ödediğinde bende autoshow'dan kazanacağım para ve biraz birikmişle yeni yıla dominik cumhuriyetinde gireceğiz. bronz bir yıl ahahah hayal işte.

hiç denize girmedim. güneşlenmedim. sevmem zaten. ama asıl sebebi sol ayağımdaki deri değişimi. mantar,egzema falan sandım değilmiş. ama görsen rahatsız edici. pismiş gibi. oysa ben çok az pis olurum. ha pislik konusunda üstüme yoktur o ayrı !

hayattaki gelişmelerin minik bir özeti bu sayın blög.(vöög der gibi. )

ama en önemlisi.metropolitan şıllığı olduğunu unutan toprakla nirvanaya ulaşmak üzere olan RC ÇOK özlendi.

anladın mı ? çok.




18.6.10

18.06.2010

ne kadar güzel bir gün.

elektrik yok(tu).
su yok.
uykusuzluk.
pis olmak.
aksam gösterinin var oluşunun tedirginliği.
güzel bir gün bu.

akşam ise daha güzel olacak.

çünkü

1sene neler yaptığımın cevabı olacak bunlar.
bol şans bana.

15.6.10

saplantı

özledim fatih abiyi.
olsa her şey güzel olacakmış gibi.
böyle adam gibi.

14.6.10

ölmedim daha . NOT YET !!

ara verdik annem !

bu arada ne yaptım sınavlara girdim çıktım, girdi çıktı,çıkmak üzere.
bi paris milano yapıldı iş güç.
ritmogül ile bol bol vakit geçirildi.
gece kulüplerinde sarhoş olundu.
yeni sektörde işler bağlandı.
sevdicek uğurlandı.
meltem ile az görüşülebilinildi.
vakit ayıramadıklarımıza vakit ayırdık.
biraz daha çalıştık.
eve vakit ayırdık.
babanın amcasının kölesi olduk.
rahat sıçamadık.
demet ve gagavuz türklerinden hanım gaga ile coştuk.
ter kokanlara cık cık cık yaptık toplu taşımada !
bir iki sevmek fiilinin işteş çatılısını gerçekleştirdik.
falan filan felan ...

ARTIK
daha sık yazacağım.
evet az sonra yapacağım değişiklikleri ritmocalienteden gördüğüm için yapacağım. sonradangurme olduğum gibi sonradangörmeyim DE !

belirtmek isterim. blah blah bacı o çekik gözlü adamı haftanın bebeeemden çek artık. sevmedim. taktım. ı ıh .

ayrıca burun kıvırıyorsan

GİT BOKUNLA OYNA, GERDANINA SÜR !!

25.5.10

03:37

bugün kafamı kurcalayan arkadaşımın söylediği bir varsayım: " tanrının planında eminim sen yoktun ama sen o yarışta bir yol bulup birinci oldun. bu yüzden aranız çok çekişiyorsunuz. onu en başında kandıranlara kızar hep.boku şeytana atar. şeytana pabucunu ters giydirmek buradan geliyor. aslında ilk katakulliyi yapan şeytan.mükemmelliğinin zedelendiği an.ve her yeni gelen daha şiddetli oluyor. mal edilen pabuc şeytanın değil tanrının ta kendisinindir.o yüzden ... "


kahakahanın bol olduğu anda sakinleşip çıkan bu cümleler bir enteresan hale soktu.hem masanın örtüsünün rengini.hem bardağımdaki parmak izimi.

bütün olay yüksek oranda kadın beynine sahip olmamdan, erkek egosuyla yürütülmekten..
bu doyumsuzluksa büyük ışığın jeneratörü.
peşinden gelen kahpelikler,can yakmalar ise canını yaktıklarımın anneleri adına aldığım bir öç belki de.

üzgün değilim. pişman hiç değil.
ve
artık öyle bir haldeyim ki, şuan hayatımın en gözükara dönemindeyim.daha temkinliyim.daha az sessiz. daha az her kalıba giren.çünkü insanlar ister istemez pota*m*da eriyorlar maalesef.zayıf karakterliler. problem benim değil. zayıf olan yaşayamaz.

kulaklarımda çalan sertab'ın oyun bitti parçası olsa dahi oyun yeni başlıyor. artık kolumu kanadımı bağlayan her şey bitiyor.sadece 1 yıl. ve uçmak. gitmek. dönmek.daha dolu.daha deli.daha sakin.sindirmiş. halletmiş.

ruhsal mastürbasyon evresinde olan minik ruhlardan sanmayın. kimlik bunalımı yaşayan ergen değilim. artık. taşlar yerine oturdu.
hayaller değişti.
çöp.

bu sarkastik tatmin krizleri.seviyorsunuz biliyorum.çünkü çok farklı.
düşünsene,
karşındaki adam seninle istediği gibi konuşabiliyor, senin hoşlandığın kızla senin merak ettiğin kuytu soruları,id'inin merak ettiği gizleri yüksek sesle konuşuyor. ya da senin beğendiğin yağız erkeğin pipisinin büyük olmadığını, aslında senin en yakın arkadaşına aşık olduğunu rahatlıkla konuşabiliyor. çünkü onun tabuları çok farklı. bir sır deposu.ama her sır olanın bir güvenlik kodu var. kimisi x=2 3453X =? sorusu kadar kolay çözülebilir kimiyse mukavemet yasasındaki cebir kadar karışık. alengirli. bu adam yargılamıyor çünkü. insanların farkında.o yüzden benim yanımda geğirebiliyorsun ya da sütyeninin içindeki pamukları çıkartabiliyorsun. çünkü iğrençsin demiyorum ya da sütyenini çıkarttırmıyorum. ve sen bu rahatlığı özel olarak algılıyorsun. hayır özel değilsin. kendin kadar özelsin daha doğrusu. ve benim senden serbest geçen zamanımdaysa sen bunalımlardan bunalımlara sevk oluyorsun. işte bütün mesele bu. ne şekspir ne tahir zühre olma meselesi...

herkesin isteyebileceği erkek olmak kolay. prototip bellidir.herkesi isteyebilen erkek olmak daha da kolay. ..

iş güç mevzsusuna hiç girmiyorum. gerek yok.

ama diyeceğim.ben tanrının unuttuğu piç değilim.tanrının dahi korktuğu piçim. ve son değilim.birileri var. ve birileri daha da olacak.

bizler aynı rahimde iki kişi olmayı büyümeyi bile kabul etmeyen varlıklarız. (istisnai durumlardan bahsetmiyorum.) ki "doğal"(!) olan bu.

yani.durum aslında minik bir girişle böyledir.
öyle değişiyorum ki.susan33 bile bitiyor.gidiyor.

sınavlarım var.öptüm

13.5.10

emensipeyşın

gün içinde o kadar kelime geçiyor aklımdan ama buraya oturup yazacak bir şey bulamıyorum.

çok yordum kendimi yine bu ara. istediğim tek şey biraz yalnızlık.bunun sebebiyse uykusuzluk.
bu ara,

ales'e girdim. geçmiş yıllara göre manasız zorlukta bir sınavdı.kendine küfreden adam olmasa, sırada dışarıdan pet şişe atılmasa, sınav yerim alibeyköy olmasa,sıram tabureyi andırmasa çok güzel olabilirdi. şimdi netlerimi hesaplayınca 85 diyor. çok şükür.yine de iyi bir rakam.

10mayıs günü leyla gencer'i anma konseri-mozart requiem yapıldı. son zamanlarda bu kadar dinginleştiğim bir aktivitem olmamıştı.belkide yanımdaki kişinin huzurluluğundan. kızılderililere bile para verdik.burada kalıp müziklerine devam edebilsinler diye.

gereksiz işlerde çalıştım bu hafta ve bu iki gün daha sürecek. sonra dinleneceğim.zira final döneminde vizelerdeki fiyaskoyu toparlamak için yeterince hırpalanacağım. güzel geçeceğine inanıyorum.hala umudum var.

birileriyle sürekli bir yerlerde karşılaşıyorum.o birileri ya da ben sürekli bir yerlere yetişmeye çalışıyor-uz. hayat mı temposunu artırdı acaba ??

bu tempo içinde çok ihmal ediyorum.ediliyorum.
en başta seni ihmal ediyorum.biliyorum.beni anladığını da biliyorum.ama yanlışta anlıyorsun. ama seninle gurur duyuyorum.bu çabana bu elde ettiklerinle bu gözlerini dolduran ışığıda seviyorum. bu titrek ellerinin arasındaki ince uzun zararlı maddeyi bana üflememek için dudağını yamultmanı özledim en çok. geride bıraktıklarının arkasındaki kelimeler en çok merak ettiğim. yine bahar .yine özlem.fakat yazın rahatlığının gelmeyeceğini bilmek.

aşk demiştim ya.aşk değil. müthiş bir heyecan.birebir uymanın heyecanı. bir şeyleri anlatmak zorunda olmamanın mutlulupu bendeki.anlatmak değil tartışmak tüm olayı. çok güzel. bir de dokunuşlar. çok temiz. bir o kadar da hoyrat. haydut bir hal. ama yoğun bir iyi hissetme hali. gün içinde aklına gelmesi. gülümseme. etrafındakilerin mutluluğunu görebilmesi.en önemlisi kefaretin ödenmesi. ve her türlü istemek,isteyebilmek. bir çekim. ne salt arzu ne salt duygu.tam bir mantık.

aileme vakit ayıramıyorum.özlüyorum.garip.hiç böyle olmamıştı.kendi sorumluluklarım var deyip bunu erteleyebiliyordum.oysaki şuan istediğim.yatağımda olmak.içerden bizimkilerin seslerinin gelmesi. babamın beni arka odadan çağırıp 1metre ötesindeki tv kumandasını istemesi.
garip bir gidişat içindeyim.ablam benden ders çalışmak için bir iki saat talep ettiğinden beri.daha doğrusu telefonda müsait olur musun diye çok normal bir ses tonuyla soru sorması beni manasız bir ağırlığa sevketti. cıva gibi...

herkes güzel olsun istiyorum.herkez yazanlar bile !

evet etrafımdakileri yaprak yaprak döküyorum. isteğimle gerçekleştiği için çokta mutluyum. sıkıldım çünkü onlardan.onların şişik muhabbetlerinden. artık tekrar etmek istemiyorum kendimi. çünkü tekrar ederek yeterince hata yapıldığını da gördüm.gördünüz.

temizlendim. böyle ganj'da yıkanmış gibi. hoş her ne kadar ales'te çıkan o soruyu yanlış yapsamda...

kemeraltındaki fotokopicinin söylediği sözler düşündürdü birde beni ."o kadar koşturma.bugün buraya üçüncü gelişin.üçünde de farklı tip.yorgun takım elbiseli 1günlük sakallı.şortlu üniversiteli.kravatlı jilet gibi biri. çabuk çökersin.enkaz olursun.şimdi kovalamak güzel.ama sevişecek vaktini niye ayakta geçiriyorsun.git dokun.hisset.gri adamlardan olma bu yaşta. fotokopi çektirme.kendi notların olsun.gelme bir daha böyle buraya " şaşırdım.


town'da seninle geçirilen boş vakitleri çok özledim sayın ritmo. bu yazının asıl kaynağı budur.çünkü öz' şimdi bu sokaklar şimdi bu anlamsız anlamla yoruyor kendimi,sen olmadan hiç olmamışım gibi.

kendime şimdiye kadar çiçek almadığım için belkide bu çiçeksiz kalmışlığın.kendime bundan sonra çiçek almak istemiyorum...

sevdiklerimi seviyorum.
birilerini hala seviyor olabilmek ne kadar mucizevi.
yeniden heyecanlanmaksa ne büyük lütuf.

4.5.10

havadis.

sanırım aşık oluyorum.ya da oldum itiraf edemiyorum !

27.4.10

seyrek

sahip olmadığım bir eve sahiplik hissi besleyecek kadar açım bu aralar.
karşımda uyuyan meltem. soğuk hava. demet'in son albümünün kulağımda çalması.
staj belgeleri için koşturacak olmam. manasız yoğun bir gün beni bekliyor. tabi okulda iki hocayla ekşın kopartma durumum da olacak onu ekistradan özet geçeceğim buradan. çok çirkin bir dönemdeyim. hani kılların tam çıkmaya başladığı dönem.hani ağdayla almak istersin ama tam alınmaz mutlaka kalır bir yerde !


lazer şart ! iğneli hemde!

19.4.10

nuclear family

her iki üç yılda bir bu seyrekzamanlar anonim ltd. şti. küçülmeye gider.
şu günlerde fark ediyorum ki, bu daralmanın zamanı çoktan gelmiş. zira açık sulara çıkacak olduğum yelkenliyle o kadar insanı seyahat ettirmem mümkün değil.
ki açık sulara çıkmaktan ziyade balonla devr-i alem'de seyir etmekteyim ve kum torbalarını atmam şart!
teker teker eliminasyon geçiriyor bu bünye bu günlerde.

ve diyeceğim odur ki ,
benden bu kadar inanmamı, sadık olmamı beklersen; inancımı temellendirecek olaylar yaratmalısn. ve sana oturup el açmıyorsam artık, bil ki senin yaptıklarının kutsallığını kendin lekelediğin içindir. olay benim sadakatsizliğim değildir.

şu dakikadan sonra olacaklar içinde beni yakamazsın!
hakkını yanlış yerde kullandın.
yanlış kişiden rol çaldın.
üzgünüm.
en zayıf halka sen seçildin.
şimdi çık git.ME.
ben kapıyı kapatırım arkamdan.
rahat ol.
cereyanda kalma !

13.4.10

die@

bir ayda 12 kilo hedefine girdim.
brokoliden nefret ederim.
ama bu kiloyu vereceğim.
planlarım var çok pis.
vücuduma giren gıdalardan da hoşlanmıyorum bu günlerde !
ilk fotoğraflar çekildi.
ölçüler alındı tarıya çıkıldı.

artık dönüş yok !
hikayeler anlatıldı.
evcilik oyunları bitti.
sevimlilik bir yere kadar.
verdiğim her gram bana EKSTRA özgüven olarak geri dönecek.

bu kasetin A kısmını dinlediniz ahali !
sıra B de.

daha az çirkin,daha çok değerli,daha çok korkulan,daha çok sevilen,daha çok konuşulan,daha çok istenen olmayacağım sadece
daha çok kilosuz olacağım !



şimdi BURN !

sinirli günler hoşgeldin.
hoşgelecek nevrotik yazılar.
ebeniz pandiklenebilir.dikkat.

bu arada toplu pazarlık ekonomisine götüm girsin !

11.4.10

anne vs. seyrek

bir anne düşün elinde bir yığın kıyafet. tanıdık geliyor hepsi.

birden bağırmaya yakın bir ses tonu.
bu kazak vakko, bu gömlek cK,bu cüzdan LV,bu kot DKNY,bu tshirt banana,bu kot H&M,bu tshirtler polo,bu gömlekte brooksfield,bu gömlekler boss, bu triko beymen,bu tshirtler fcuk,bu hırka D&G,bu yelek nike ! klasik ayakkabıların,ablana aldığın çizmeler(böyle çamur var gibi tutuyor çizmeleri),elbiseler(elinde tutuyor böyle sümüklü mendil gibi.hani onlara para verilmedi sanki !)
bu giysiler sayılırken teker teker odanın ortasına atılıyor.böyle paçavra gibi. hani pazarda don karıştırırsın ya.çılgınca. aynen öyle !
ardından masmavi gözlerden çıkan iki şimşek ve biraz ses tonunun yükselmesi.

ve hala benden 5tl istiyorsun.

kendine gel ÇOCUK !!!

ama anne onlar MUS...

sus yalan söyleme.o melek çocuğu da yalanlarına alet etme.

sustum hepsini topladım,mustafa'ya geldim.

ve annem inanmasada hepsini LCW,Koton fiyatına aldım. daha neler aldım ama eve götüremiyorum.

bu bir reklam yazısı değildir.
geç gelen ergenlik bunalımı yazılarından birisi sayabilirsiniz !

10.4.10

KOŞ KOŞ.

haumm.
değişmiş bir levdumas var karşınızda.yoktum uzun bir ara.sadece merhaba deyip geçtim.fakat şimdi size bu zaman içinde neler yaptığımı anlatacağım.

çok çalıştım.
abarttım.

her şey bir akşam arkadaşımın yüzünün akıyla çıkması gereken bir organizasyonda başladı. ardından lüks mağazacılık yapan bu markanın uluslararas organizasyon timine kapağı attım. antalya istanbul organizasyonlarından sonra madrid ve lizbon geldi. ki bir iki yazı önce bahsettiğim talihsizliklerden sonra helsinki yalan oldu. ama önümüzde wilnius ve minsk var.ardından tam hız devam edecek çalışmalar.şuan vize arasındayım. iki hafta sonra atatürk hava limanı bağımlılığına geri döneceğim.

ben yurtdışı gitgel yaparken istanbul'da boş durmadım.şeytanın giydiği markanın istanbul organizasyonlarının önemli bir kısmını aldım.

böyle bir iş hayatı edindim kendime.

boş durmadım.

ve önümüzdeki yazın önemli bir bölümünü ankara'da geçireceğim.paranın merkezinde olacağım. minik bir sınav MİNİK bir torpil. staj için bile kıç yırtarken kişiler.ben uzunca bir süre orda olmayı planlıyorum. şimdilik !

ardından seeds'te akbank'ın bir organizasyonunda çalışırken,chase morgan diye bir bankada staj iş karışımı bir şey ayarladım.fakat reddetmek durumda kaldım. başka zaman olsa köpek gibi koşardım.şuan bunu yazmak bile çok garip.

okul nasıl mı ?
okul güzel.en son toplu iş hukuku sınavında boş kağıt verince sırtımda giren kramp sebebiyle haseki acil'e taşındım.neyse bugün iyiyim.

birde erasmus davası var. 15nisan'da sınava gireceğim.bakalım artık şans kimden yana olacak.eğer istediğim performansım gerçekleşirse.varşova ellerimden öper. beddua edenlere "evet,aynen annen gibi" diyorum. iyi niyetli olanlara bol öpücükler.

özel hayata gelince. bir ilişkim var.boğulmadığım.özgür ama bağlı olduğum. konuşurken tek kaşın kalkmadığı.açıklama zorunda kalmadığım. serbest ilişkim benim :)

ha bir de ales var :) akşam uyumadan önce onunla da ilgileniyorum. ama ihmal ediyorum o ayrı.

bu kadar koşturmayı anlamayanlar yok değil. yaşımın ilk rakamı hala 2 ve benim 30lu yaşlarda manasızca tatmin yaşamayan birisi olmamam için bu yaşlarda kendimi harcamam gerekiyor.istediğim hayat bunu gerektiriyor.

yrd.doç.dr. Umut Omay hocamın bir konuda dediği gibi. keşke deyip pişman olmak yerine en azından denedim olmadı demek her zaman yeğdir !!!

yükseliş boş bir yükseliş değil. üstümdeki ölü tozu silkeleyip kalkıyorum ayağa.bunların sadece birer kıpırdanma olduğunu düşünüyorum. ve inanıyorum ki daha iyilerini hakediyorum. bu bir megalomanlıktan ziyade kendini hissetmek.

ve bu zamanların tek anlayanı ve full desteği ritmocaliente.seninle her zamankinden daha yukarıda hissediyorum kendimi. ve haftasonu black or supper night'ı iple çekmekteyim.

o yüzden bu ara hayatımın rengi ful orospu kırmızısı.
budur olayım insanlar

2.4.10

bir rüzgar

şuan dilimden düşmeyen
hayatımın en güzel renklerinden olan
MELTEM' i dinlemektesiniz.



güzel olacak.

24.3.10

şaka mı bu ?

öl yazısını yazalı daha birkaç saat oluyor.henüz şoku atlatmış değilim ama şuan içinde bulunduğum durum tam anlamıyla intiharlık !

tamam kardeş evinize hırsız girdi bir kere.
tamam çok değerli sizin kokulu donlarınız.
anlıyorum biri bozuk öbürü pis kenefiniz aslında elmastan yapılı.
yastıklarınızın içi döviz dolu.

DA

bre mal herif sen çıkarken benim üstümden niye kilitliyorsun kapıyı !
ben bitkisel hayatta mıyım da yatağımdan kalkıp okula gitmeyeyim ?
ben amele miyim de okula gitmez bunun okulu yok zaten akşama harç karmaya gidecek dinlensincilik !
keza yatakta dinleniyorum her insan gibi kapının kilidinde değil.

not: öl yazısındaki sinirden uykumda burnum kanamış boynumun sol tarafı tutulmuş.

ve sen beni kilitleyen herif.
odanın içinde ayakkabılarımla gezdim. ödevini çekyatın altına ittim ayağımın ucuyla.
kalan tek temiz gömleğinse temiz değil !

bu dünyada birileri hesap vermeli .


muhalllebi ççoccuuuuuuuuuuu

öl

şuan son zamanların en büyük sinir harbinin içindeyim,

hilton'da yapılan bir iş.türkiye'nin sözüm ona en değerli şahsiyetlerinin olduğu bir yardım kampanyasında çalışırken iş bitiminde 350tl ve pasaportun yok olduğunu görmek!

HARİKA !!!

ve 14 dakika sonra helsinki'ye uçuyor olmam gerekiyor !
ama

PA SA POR TUM yok

nasıl bir orospunun evladısın ki ehliyet tc kimliği dururken bulgar pasaportunu çalıyorsun. mantaliten ne ? zihnin nasıl işliyor. amına koduğumun hırsızı !


i pod, gözlük, değerli bir çanta, dolandırıcılık yapılabilecek belgeler,kimlikler vs varken niye bulgar pasaportu. NİİYEEEEEEEEEEE ???

götüne girsin o pasaport. vazelinsiz. içinde kalsın vücut sıvınla şişsin de bir daha sıçama bağırsakların böbreklerin teker teker iflas etsin. hastanelere düş. annen baban ölsün. sevgilin kardeşine versin. karın düşük yapsın.

hastane paran olsun o para.

kefene sarılacak para bulamasınlar sana !

orospunun evladı.

15.3.10

miyoz

seni çok boşladım biliyorum.
ama enteresan gelişmeler oldu.sürüklendim.şimdi soluklanıyorum vallahi.

lüks mağazacılık yapan bir firmanın uluslararası tanıtım grubuna dahil oldum. şimdiye kadar madrid gördüm. bu hafta umarım lizbon'a gideceğim.

iki hafta önce antalya'daydım.rixos. çalıştım.sonra manasızca köpük banyosu yapıp midemi üşüttüm. ardından madrid seferi en son bu cumartesi trabzon geldi. trabzon bir enteresandı.

şöyleki; çalışırken genel müdür yardımcısını ön kapıdan sahneye almam gerekirken gelen gmy'yi tanımayıp 300metre ötede olan arka girişe yönlendirdim bu da yetmiyormuş gibi alakasız adamı sahneye aldım.ama rezilliğimi hemeeen toparladım. çok fazla tantana çıkmadı.ardından iş erken bitti ve benim kadar manasız olan şirin ile trabzon turuna çıkalım dedik.forum trabzon'a gittik. bi bok bulamayınca terasta kahve içelim dedik. masalar tamamıyla dolu. bi çocuğun masasına hadi arkadaş olalım diye oturduk.sohbet başında 5dk sonra arkadaşım gelecek demişti.bizde bizim için problem yok biz insanları severiz dedik. 5dakika sonra bağıra çağıra masamıza gelen kişi : abicim seni ünlü yaparım,aç gogalı, faysbuku gir adımı ekle zengin yapayım dedikten sonra arkasından geçen temizlikçinin çöp kovasına atlayıp çöp kovasını tuzbuz etmesi yetmiyormuş gibi utanmadan bir de 1TL istedi. acil güvenlik çağırıldı deliyi attırdık dışarı. derken arkadaş geldi. içleri kurumuş bu çocukların.trabzon'dan bıkmışlar. şirin ile iki gaz verip bi kökledikten sonra havaalanına acil gelmemiz için arandık ve uçtuk geldik istanbul'a.

bugün ise ALES için resmi olarak başvuruda bulundum. boun'dan iki hocayla iletiştim. bir aksilik olmazsa derslerine gireceğim. o süre içerisinde bir iki hocayla sıkı iletişim kurup başvurduktan sonra mülakat esnasında faydası olması için yarar sağlama amacındayım.

sonra okul çok kazık başladı. manasız tripli hocalar var. tam yoklama alan cinsten. bir yandan geçen dönemki sınav facialarını yaşamamak için ders çalışıyorum sistematik.

biraz gezdim ben bir de bu ara. güzel yerler kişiler gördüm. özlediklerim de var hala.

geçen hafta alışveriş yaptım. 3000tl lik giyim ürününü 250 tl ye kapattım. beymen,vakko,george hogg,cK,brooksfield, fabrika,...

bugun sayın RC'nin ofisindeydim.yakışıyor hatun. onun kariyer yükselişine imrenirken.kendimizi mus'da bulduk.biraz ezel izledikten sonra attım kendimi sokağa eve geldim.

yarına anasının üreme organi gibi ödevim var. ve hocaya her seferinde haftaya diyerek doktora tezi niteliğinde ödev sunmam gerekiyor. bir yerde pek bir savsaklıyorum ben bu işleri. ama hiçbir zaman çalışkan bir öğrenci olmadım.

seni çok boşladım blog. ama seni boşlarken boş durmadım.

bak.

24.2.10

kis olimpiyatlarinin kanada'da olmasindan dolayi sasan uyku duzeninden ve takip eden okul is silsilesinden hic uyku uyumadigim 3.gunde antalyada calisiyorum.otelimin odasindayim.muazzam manzaram ve konforum tartisilmaz. Istedigim iki gram uyku. Supervizor eniste 1.5 saatlik uyku izni sayesinde simdi uykuya dalacagim.

Paylasayim dedim.

22.2.10

is-hal

pamuk

bugünlerin adı.

üç kuruşluk mutluluklar pek bir güzel.
artık masamızdan bizi kaldırsın diye dostları yalanla çağırmak zorunda kalmayacak,onun seni bulacağını bilmek kadar güzel.

ritmocalientesi bol geçen günün etkisinden yine bir kendini sorgulama.yüze vurma. ve kendi o.ç'luğunu farketme, a.a. olma halini sindirme günü :))

manasızca bir şeyler yazmak amacım. o sebeple hiçbir teması yok bu zımbırtının.

özlü sözlere taktım bu ara kafamı.
çarşamba antalya rixos'a çalışmaya gidiyorum.harvey nichols ile. amacım bir sürü eşantiyon toplamak. hiç olmadı otelin şampuan sabun traş köpüğü ne varsa artık !
bu dönem inek olup tarihte ilk kez mus'a ders çalıştıracağım !
kumaş alıp meltem'e pantalon diktireceğim.
meltem'le çapa diş hekimliği fakültesindeki arkadaşların vasitasıyla ucuza ağız tadilatına gireceğiz.ki o direkt ortodontist fantezisi gerçekleştirecek.
saçlarımı kesmeliyim.


bu lanet olası kış olimpiyatları için uyku düzeni diye bir şeyin kalmaması.bunun üzerine trt3 yayınını izleyemiyor oluşum .tam kafa yarmalık.

keza uydu kodları sebebiyle aşığı olduğum kraltv'nin ntvspor'a dönüşmesi ayrıca bir dikine bilek yarmaca gerektiren bir durum.

candan erçetin vakit varken. dinle.

antalya dönüşü ecem'in kolları.

ve g'ecem'in krize girip arayıp bulduğumuz,hemen belleğimizden çıkardığımız nilüfer-yine yeni yeniden . dinleyorum.

RC ile cumartesi bakımları sonrasında meydana gelen kuşlaşma.


insanların depresyon fantezilerini gerçekten anlamıyorum. bence ben koskocamann çaresiz biriyim demenin başka bir yolunu bulmalılar.
keza,
depresyon bir meslek değildir! girilir ve çıkılır.

ve günün özel teşekkürü nurejew.
ne olacak senin bu 112 halin !
teşekkürler.

bu çöplüğe katlandınız.şimdi gidebilirsiniz.
sağdan gitme cüzdan bulma.
adamı sinir etme.

9.2.10

k-k

sirkeli suda beklet yeşillikleri.
salatalıkları ince ince kes.
cacık için salatalıkları rendele,sarımsakı da...
tonbalığın yağını süz.
mısırı süzüp yıka göbeğe koy.
haydariyi,patlıcan ezmesini yerleştir tabaklara,
bir sigara...
yer etmesin bulaşıkları yıka .
RC'ye yarabandı.
RC domates doğrar,
soğan soyar,
domatesten gül yapar.
tava çıkartılır,yemek pişirilir.
dolaptan gazoz çıkar.
yemek pişti.
doyduk.
rakı buz.
6kadeh üç insan.
monopoly savaşı.
sonra varoşa bağlamaca.
son durumları kapıştırmaca.
sırt kaşımaca.
çiş.
belden vurma.
yutup.
bir bulut olsam.
keremcem.
doğumgünümde.
mahmur RC
Nurejew.
teşküleğğ.

PİES: yara derinse yarabandı kar etmez. pansuman şart asuman. ha yara çok uyuzsa, tetanos şart! yoksa son kangren. öperriiimm .

saygılar sevgiler.

31.1.10

Mr. Diana

daha kaç plan yapıp bozacağım bilmiyorum ama bu sefer çok hızlı bir girişle ales'e kasmaya başladım. bitirilen ilk denemenin netleri


TÜR Doğru Yanlış Net
SAYISAL 1 37 3 36,25
SAYISAL 2 35 5 33,75
SÖZEL 74 6 72,5
PUANLAR
SAYISAL PUAN 93,399
SÖZEL PUAN 89,902
EŞİT AĞIRLIK 92,143



yükseliyorum yine. çok iyi bir tempo yakaladım. iki haftadır soru çözmekteyim ama hiç genel deneme çözmedim. ve çıkan bu sonuç açıkçası ORGAZM seviyesine getirdi.

bugun RC ile tadı damağında kalan bir minibüs yolculuğu,arkasından onu eve bıraktıktan sonra metrobüste insanların şortumla ilgili iddialarda bulunması, eve geldiğimdeyse sevdiğim yemeğin olması,...
RC'nin dediğine getirdi beni. bir yükseliş geliyor. yavaş yavaş iliklerime işleyecek.tıpkı O'nda olduğu gibi. inanıyorum ki, doğru yerden başladım. kariyer lazım.

tıpkı gülşen gibi baktı şırfıntılık olmadı. tutmadı piyasada kendisinin sansasyonları. ne yaptı ? kulvarında gayet başarılı bir albüm çıkarıdı. saçları en sevdiğim sarıya boyattı. buna alkış gönderiyorum.

dün bir film izledim.Diana'nın son günlerini anlatıyor. aşkı bulacağım diye ,a... g.. dağıtıyor. sansasyon yaratacağım.elimde oynatacağım bu her şeyi çok bilenleri diye kendinin içine ediyor. sonra paris ritz'de yemek yerken iki şişe şampanyaya bütün stresini teslim ediyor. sonra mı ? aptal dodi'nin paparazzilerden kaçma planı. sonrası... mortingen. üzülürüm ben diana'ya. niyeyse kendimi onda hissettim ben dün gece. sonra dersler çıkarıdm. insanlar adını ezberleyene katar adının önüne sıfatlar gerek.çok okumak çok bilmek çok yazmak çok gezmek. her bokun en çok'u. sonra seni gerçekten yüceltecek bir katalizör. ardından doğru adımlar.doğru planlamalar.sonra mı ? kelimeleri dinlenen birisi. varlığının bir ederi olan. en boyalı sektör için bir kaynak.en gri sektör içinse beynine güvenilen ama onlar için çok renkli olan biri. böyle kendi kendime imgelendim.dersler aldım. mal bir durum ama ben istemdışı bunu yaptım.

bu dönem okul başarı oranım %78 geçen döneme göre müthiş bir sıçış. eh yapacak bir şey yok.

bir iki staj olayı,birkaç organizasyon işi, kaliteli bağlantılar bu sözde boş zaman içerisinde için bunlar için kasacağım. çok pis materyalist bir gazdayım. kişisel pragmatizmin doruklarındayım.


kafa dinlemek diye bir şey yok. o süreç kafa dinlemek değil,kafa yemek oluyor.bu bünyede böyle en azından! ne kadar çok parçalanmış o kadar iyi.

seviyorum seni .o kendini biliyor ;) böyle de varoşa bağlarım.

beni kendinden daha çok sevmense bu gecenin en tatlı manasızlığıydı. MÜBALAĞA

bir de,

birkaç kişi var ki, bu aralar burdan gerçekten küççücük görünüyor. lenslerimi de çıkarmadım halbuki. arkadan mı ışık almışlar ne ?
o ışığın

fişini çektim, işi bitti.

bit.

26.1.10

oh olric yeah olric

sayın olric ,

profilimi bir izleyip bir izlememe durumunuzdan rahatsızlık duymuş bulunmaktayım.bir profili izleyip izlemeyeceğine karar vermek çok zor değildir. ve şahsi isteğim şu dakikadan itibaren izlemeyiniz. zira fiili manada da tutunamayanlar'ı oynadığınızı düşünmekteyim. varlığınızda mana aramamıştım fakat yokluğunuzda bırakınız unutayım sizi. 1 artı 1 eksi çok önemli değil ama en azından istikrarı olan kişiler arzulamaktayım. umarım bu son izleyici listemden çıkışınızla bana elveda demişsinizdir.

basamakta durunuz efendim.otomatik kapı her an çarpacaktır size.

anladıysanız efendim,
şimdi yavaşça arkanızı dönüp gidiniz. keza arkanızı dönüp gitmişseniz ya da hala gidiyorsanız. bana bu boş sözleri söylettiğiniz için sağda durup kendinizi rencide ediniz. ve aynı zamanda kendinizden utanınız.

!

03:59

kar
town center
birhan umut umit göksel
migros
yanık masalar
arka masada oturan yaşlılar tayfası
manasız manalı tartışmalar,konuşmalar
sahilde şarap fantezisi
kitapçılar
tübitak yayınlarından kitap
98i,98,98s,76,76b,76y,76a,146,

eski günleri özlemişim.


not: şuandan itibaren tüm sınavlardan kalsam da umurumda değil.elimden geleni yaptım.doğmamış sınavlarım için de yapacağım. kendimi kutluyorum. kadehler bana .

23.1.10

içime cin kaçtı ondan! anladın mı ?

şöyle bi' durum var arkadaş !

eğer eskisi kadar paylaşmıyorsam bir şeyleri, bu o şeyleri paylaşmak istemiyorum demektir. bir şeyleri gizlemek ya da bir şeylerden kaçmak değil .

tamam,eskiden daha duygusal yaklaşıyordum herkese.bu kadar tavırsız görünmüyordum.ya da bu kadar boşvermiş görünmüyordum. ama bu ve benzeri çabalar çok saçma. herkes gülsün. kimse zaten kimsenin samimiyetini irdeleyecek değil bugünlerde.geçsin aksın günler.

eski vakitteki levdumas, hep böyle ağdalı cümle kusardı.böyle bir göz dolusu,cam buğusu edasında. gerek yok. düz gitsin. al boşa vitesi rahat rahat in yokuştan. gerek yok. tükenmedi değiller ama görünmeyi hakedecek de değiller.

hı hı içimde yaşıyorum. daha sağlıklı. bundan böyle de alınmış en büyük karardır,bu durum. sen benim aleni şekilde söylüyorum ebemle ensest bir ilişkiye girmeden önce ben bir şeyleri paylaşabiliyordum. artık ne mi diyorum. iyi ki.

bir de bacılar,gardaşlar şöyle bir durum var. siz ne kadar değiyorsunuz benimle paylaşmaya ? otur düşün bebeğim !

birde geçmiş müziklerden kurtuluyorum. hepsini birer anı yapıyorum ve yerine klasik müzik,jason mraz,lady gaga koyuyorum. zira sizler daha benim saf bebeklerimsiniz. hepinizin ayağına prangayı çakıp gün ışığına paylaşımıma çıkarmayacağım. yeter lan. her şarkı bi anı. işerim böyle işin içine.

hayır agresif değilim. insanlar artık benim ne söyleyebileceğimin sınırlarını kestiremiyorlar. bu da yakın zamandan beri sınırsız olmamdan kaynaklanmakta. halbuki olduğumdan daha sakinim.sadece...

eskisinden daha da aptal değilim. hatta çok güzel insan biriktirdim.çok güzel şeyler öğrendim.öğreniyorum.çok güzel şeyler okudum.okuyorum.çok güzel bir ses buldum hala onu dinliyorum. sürekli bir gelişme çabasıdır gidiyor.

söylemeliyim ki. beni kırmızı eşofman giymemem için bağlayacak hiçbir şey yok artık. ve ben bütün bakışlara rağmen göğsümü gere gere giyiyorum bunu.ve -eceğim. her zamankinden daha fazla güvendeyim.her zamankinden daha güvenliyim.

tadına alışamadığım her şey benim için bir rutin artık. bu yüzden.sizinle duygulanmıyorum.çünkü buna gerek yok gerçekten. hayır bir köşeye de yazıp çizmiyorum çok fazla. maksimum duygusallıklarım da buradadır zaten.

bir de ben çok da olmasada normalin üstünde bir mutluluktayım. böyle bana nefes almak için para istermiş gibi zavallı davranmaz mısınız ! erkeklerinin pipisi hem küçük hem de o erkekler sevişmeyi bilmedikleri için tatminsiz hayat geçiren zengin kadınların hayır kurumlarına bağış yapma deliliğine tutulması tribinden çıkar mısınız bi' zahmet.

kısacası herkes baksın dalgasına. benim kafam rahat.size n'oluyo ??

NOT: RC en kısa zamanda görüşme talep ediyorum. konuşmamız lazım.eskisi gibi :) ve sana geliyor RC bi an gel ve gitme ! bu şarkı da bana geliyor jason mraz:i'm yours

NOT 2 : RC Andre Gide İzabel artık ellerimde. 6yıl aradan sonra hem varlık hem de oluş yayınlarından çıkmış baskılarını buldum hatta neredeyse ilk baskıları. bir de bu insanlar benim karşıma geçmiş afra tafra yapıyor.tatmin doyum mutluluk hissiyat diye. ben burda çılgınlar gibi hasret gidiyorum,haberleri yok. benim kadar sevinmelisin bu kavuşmaya :)


öptüm çiçonuzdan

18.1.10

şakacı mısın ? ben burda deliler gibi ...

olayın içinde,
iki balet,bir finli,bir memur,bir de tarifsiz kızılların yeni kahvesi rc.

bunaltı,inilti
çatırtı,patırtı...

rc ile umarsız bir düblekste çılgın bir marjinalitedeyiz.

aa çitori ateşimi yaksana ile bu yazıya başladım.
fonda ebru gündeş,dilde pis komplolar. aahahaha

tam bunların ortasında

RC: "kollarının kalınlıgı ve ellerinin inceliği çok hoşuma gidiyor.çok karakterliler" deyip benim avurtlarımı içeri göçürmeme sebep oluyor.

ve RC ile solan çiçekler için ağlamayı geride bırakmamızı kutluyoruz.
şerefe blog. çiırss.

tavanım banyodan akan suyla kabarmış olsa da, ananas suyum bile var. üstelik RC yanımda. daha ne olsun bee .

ve sunta kukuluların artık kişisel bilgilerinde sadece KADIN yazması da ayrıca bir acınası durum. barbar mısın be.

aksarayın sarışın kedilerinin siyah kedilerle sevişmesi de çok ironik geldi bize. hiyerarşi süper.

ve benim bireysel iş hukuku çalışmam gerekirken şuan burada marjinal değeri daha fazla olsan RC ile sarkastik mi desem historik mi desem anlar yaşamamsa dadından yenmez vallahi.

hahaayt daha fazla uzatmayacağım yazıyı.

çılgınlar çılgını,vurgunlar vurgunu , damsızlar damsızı, sarıkızın uzamış sakızı, ben bu gece tüm sıfatlarımı RC ile paylaşıyorum.

suavemente bessame diyerek sonlandırdım kendimi.
mutluyum anlıyor musun ???

17.1.10

aklından bir sayı tut ,şimdi bırak !

cuma 10-23 arası çalışma
cumartesi 07-15 arası çalışma
15,30-17 arası uyku.

sonrasında kalk al eline kanunu , ders notlarını, netbook'u otur başla bireysel iş hukuku çalışmaya. reva mıdır ? bence değildir.

ve saat 04:39

ben daha kanun'un k'sini bile ezberleyememişim. 4gündür ömrümü tüketmişim ve salı'ya kadar ömrümü tüketmeye devam edecekmişim ...

zira sayın hasan şenocak size de bir serzenişte bulunmak istemekteyim. sizi seçtim diye kendinize bir güven bir ne oldum deliliği mi geldi ??? noktası virgülüne kadar dolu 4soruya 33 puan'ı yakıştırmak ne oluyor. keza kağıdın eksik bir kopyasının 69 alışı da bana koskocaman ...

yoksa her zamanki yalanlar mı ?
sen 50den daha yukarısını hak ediyorsun o yüzden bütünlemeye girmelisin.
BOŞVERSENE BEE !

peki sayın profösör figen ! size bomboş bir kağıt verdim ve bana 25 vermişsiniz peki vizede verdiğim 6sayfa a3 kağıda 24 vermenizin anlamını hala idrak edebilmiş değilim. keza sınav itirazımı da kabul etmediniz. komisyon toplanmasına da psikolojik olarak engel oldunuz. niye mi ? çünkü o komisyonun başında siz varsınız zaten !!! ama yeminliyim seni bu sene tokatlayacağım cillop gibi kağıdımla. ve sen şaşıracaksın.
senin için bir not : kadınsın. 80lerin ekose ve abartılı vatkalı ceketleri artık nadide eserler müzesinde sergilenirken senin amacın ne? ve o umarsız plili etekler üstelik ekose yani fantazi gerçekleştirmek için biraz geç kalınmış. zira o saçlar bir gün taranıp gelinsin. gözlüklerinizin yan telleri oksitlenmiş haberiniz olsun.

bunları söylüyorum. sizin ek işlerinizi duymayan kalmadı. hoş, prof. sıfatına sahipsiniz azcık pranız olsun üst baş değiştirecek.
HAAHHYTT !!!

peki,peki sen halil efendi. çalışma sosyolojisi diye verdiğin dersi islam ansiklopedisine çevirmede usta olan adam. sınavda bangır bangoır kulağımın dibinde isterseniz not yazın bırakırım büte daha yüksek alırsınız diye bağırışın. kağıdıma eğilip bana bu sorulardan emin misin diye soruşun !!! hayır değilim efendim. ben orda üç-beş puan kapmak içim çatalımın arasından ter akıtıyorum. yani nedir bu mantalite. tamam saçımız uzun sakalımız top. ama yeter bu i.ne muamelesi.



ADAMI SİNİR HASTASI ETMEYİN BEEAAA !!!

15.1.10

seni çok boşladım blog.

çılgınlığın dibe vurulduğu bir aylık sınav dönemi. uykusuz ve umutsuz günler geride kaldı açıkçası.
evet birçok dersten de bütünlemeye kaldım. ama geçeceğim.
bu sınav dönemi beş parasız bıraktı beni. olabilir.
yarın sabah yine veda ettiğim organizasyon sektörüne geri dönüyorum. niye ? lanet beymen işi olmadığından !! yine garanti bankası yine mal insanlar. yine yorgunluk.

birde çok içtim ben bu ara. hani böyle umarsızca.
kustum bi de. o kadar kustum ki bir gece.yüzümde kırmızı lekeler çıktı. egzema gibi.

şimdi bir de yeni dönem telaşı sardı. çünkü nisanda vize mayıs sonunda final var bizde. mesela başka okullarda mayıs vize nisan final. dedim ki içimden şakacı mı acaba bizim okul ?

bir de bugun kalan son paramla alışveriş yaptım. ihtiyacım olanları aldım. çanta. eşofman. bi de ablaya kıymadım eşofman gömdüm ona da.

tutunamayanlar'ı izleyeceğim şimdi. çok övdüler.
sonisphere için kamp-kombine bilet buldum.gün sayıyorum. (emre beleş bilet için merci )
RC'nin değeri bir kez daha anlaşılır oldu bu aralar.

söylenen sözlerle eylemlerin birbirini tutması can sıkıcı olmaktan çok samimiyetsizce gelmeye başladı.

ales'e çalışmaya başladım.

finladiyalı bir arkadaş edindim.

sporu aksattım ama haftaya tam gaz devam.

kilo verdim.
u2 konseri sahne önüne beleş bilet buldum.
yine bir yoğunluk içine giriyorum.

ve umut doluyum.
para,kariyer,gelecek,umut kısacası kendim ve sıfatım adına bir sürü şey yapmak üzereyim.

umarım büzüşmüş balona dönmem.

amaaan boşversene.

6.1.10

süha tuğtepe

"canıma saldırıyor yelkovan döne döne"

ölmüş,üzüldüm.

5.1.10

piç

kirli tabaklar.
zamdan bitmesin diye az içilen sigara.
kirli bıçak.
balık kraker çöpü.
ekmek kırıntıları.
çakmak.
yazdankalma iki sivrisinek.
perdesiz pencere.
komünist bir manzara.
yaralı parmaklar.
anlamsız ders notu.
elma koçanı.
limon çekirdeği.
bir şişe...
tütün.
horultu.
içerden çıkması engellenen histeri nöbeti.

ve nazan:
keskin nişancı, nevrotik, kasık kasırgasını kalbinden geçirip ağzından çıkaran. gecemin anasını
satan.

bırak seveyim,rahat edeyim.

"her şey çok kolay oldu. ne sızlandım ne de ağladım! ani bir ölüm ya da kalp krizi gibi kolay. bütün şehir üstüme gelecek, dünyam yıkılacak sanırdım ama olmadı. bitti işte. bir süre giden gelenler oldu. beni anlamaya çalıştılar. bir işe yaramadı. sıkıcı ve kasfetliydi. bazen bütün gün yorganı başımdan aşağı çekip uyudum. bazen de ucuz filmler seyrettim. günler böyle geçip gitti. şimdi iyiyim. sen utanç gecelerinde, ben burda. hepsi bu kadar, sonrası yok. unuttum gitti geberik . unuttum gitti, unuttum gitti!!! "

sokak kızısın nazan. şerefsizim öylesin.

1.1.10

mel jones'ten gecikmeli liste.

Sorbonne, Abd, Prag hepsine yetecek kadar para.
Historik ve sarkastik çığlıkları dindirecek bir yol arkadaşı,
Tanınmak için birkaç sağlam bağlantı,
Sayısını unutacağım kilo kaybı,
Kavak Yelleri'nin yayından kaldırılması,
Çağan Irmak 'ın aşk filmleri gazına ara vermesi,
RC'ye PERGE, Nurejew'e IU,
Ablama iş,
Beymen çöksün,
Mus'a eş,
Anneme sağlıklı iş ortamı,
Babama sağlık,
Merlin'e Cadı
ODTU Endüstriyel Psikoloji'ye koşulsuz yükseklisans kabulü,
Marka'ya huzur,
Meltem'e sezen desteği,
Gülşen'e başarılar,
Hande POP'a dönsün,



ah işte bunları istiyorum.