10.4.10

KOŞ KOŞ.

haumm.
değişmiş bir levdumas var karşınızda.yoktum uzun bir ara.sadece merhaba deyip geçtim.fakat şimdi size bu zaman içinde neler yaptığımı anlatacağım.

çok çalıştım.
abarttım.

her şey bir akşam arkadaşımın yüzünün akıyla çıkması gereken bir organizasyonda başladı. ardından lüks mağazacılık yapan bu markanın uluslararas organizasyon timine kapağı attım. antalya istanbul organizasyonlarından sonra madrid ve lizbon geldi. ki bir iki yazı önce bahsettiğim talihsizliklerden sonra helsinki yalan oldu. ama önümüzde wilnius ve minsk var.ardından tam hız devam edecek çalışmalar.şuan vize arasındayım. iki hafta sonra atatürk hava limanı bağımlılığına geri döneceğim.

ben yurtdışı gitgel yaparken istanbul'da boş durmadım.şeytanın giydiği markanın istanbul organizasyonlarının önemli bir kısmını aldım.

böyle bir iş hayatı edindim kendime.

boş durmadım.

ve önümüzdeki yazın önemli bir bölümünü ankara'da geçireceğim.paranın merkezinde olacağım. minik bir sınav MİNİK bir torpil. staj için bile kıç yırtarken kişiler.ben uzunca bir süre orda olmayı planlıyorum. şimdilik !

ardından seeds'te akbank'ın bir organizasyonunda çalışırken,chase morgan diye bir bankada staj iş karışımı bir şey ayarladım.fakat reddetmek durumda kaldım. başka zaman olsa köpek gibi koşardım.şuan bunu yazmak bile çok garip.

okul nasıl mı ?
okul güzel.en son toplu iş hukuku sınavında boş kağıt verince sırtımda giren kramp sebebiyle haseki acil'e taşındım.neyse bugün iyiyim.

birde erasmus davası var. 15nisan'da sınava gireceğim.bakalım artık şans kimden yana olacak.eğer istediğim performansım gerçekleşirse.varşova ellerimden öper. beddua edenlere "evet,aynen annen gibi" diyorum. iyi niyetli olanlara bol öpücükler.

özel hayata gelince. bir ilişkim var.boğulmadığım.özgür ama bağlı olduğum. konuşurken tek kaşın kalkmadığı.açıklama zorunda kalmadığım. serbest ilişkim benim :)

ha bir de ales var :) akşam uyumadan önce onunla da ilgileniyorum. ama ihmal ediyorum o ayrı.

bu kadar koşturmayı anlamayanlar yok değil. yaşımın ilk rakamı hala 2 ve benim 30lu yaşlarda manasızca tatmin yaşamayan birisi olmamam için bu yaşlarda kendimi harcamam gerekiyor.istediğim hayat bunu gerektiriyor.

yrd.doç.dr. Umut Omay hocamın bir konuda dediği gibi. keşke deyip pişman olmak yerine en azından denedim olmadı demek her zaman yeğdir !!!

yükseliş boş bir yükseliş değil. üstümdeki ölü tozu silkeleyip kalkıyorum ayağa.bunların sadece birer kıpırdanma olduğunu düşünüyorum. ve inanıyorum ki daha iyilerini hakediyorum. bu bir megalomanlıktan ziyade kendini hissetmek.

ve bu zamanların tek anlayanı ve full desteği ritmocaliente.seninle her zamankinden daha yukarıda hissediyorum kendimi. ve haftasonu black or supper night'ı iple çekmekteyim.

o yüzden bu ara hayatımın rengi ful orospu kırmızısı.
budur olayım insanlar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder