23.11.09

Harvey ılık süt iç !


çağın ilerisinde geç kalmış bir direniş harvey milk'in direnişi!
gus van sant'ın muazzam yönetiminde sean penn'e 2009en iyi erkek oyuncu oscarı'nı kazandırmış film.geçen gün bir kere daha izlenip gözleri doldurmuş film. çağının dokusunu mükemmel işlemiş bir film.tartışılmaz ironiler taşıyan bu yapıt seyrekzamanlar'ın ilk5 filmine direkt girmiştir.ilk tek başına izlenmiştir.kimseye çaktırmadan hüngür hüngür ağlanmıştır.dünse RCden ve Nurejew'den dolu gözler saklanmıştır.

kim bu harvey milk ?

harvey bir gay. ilginç oluşu burda değil.gerçekten! harvey bu dünyada yeri,hakkı,söyleyecek sözleri olduğunun farkında olan bir gay.sigortacı.san fransico'ya taşınıyor-kaçıyor- scott'uyla. işte orda doğasının tarihini yazmaya başlıyor.seçimlere katılıyor.kaybediyor.katılıyor.kaybediyor.katılıyor.kazanıyor.

Anita taş koyuyor önüne.kaldırıyor.telefonlar geliyor tüm ülkeden.kıyıdaki hemcinslerini kurtarıyor.sonra yumuşak!!! bir savaşa başlıyor.california'da eşcinsel hakları diye bir kavramı oluşturuyor.10 kişinin 9undan evet! alarak!

1kişi hayır diyor. Dan White.Polis geçmişi olan white.ve bunun üstüne istifasını veriyor.sonra ne bok yediğini anlayınca istifasını geri çekmek istiyor ama kabul edilmiyor. cinnet o cinnettir ki.önce senato başkanını iki el ateşle 10 dakika arayla Harvey'i belediye binasında üç el ateşle,son kurşun başın arkasından olmak üzere,hayatı sonlanmıştır.

caddeler mumlarla taştı o gece.
bembeyaz bir gece gibi.
white la milk'in bütün ironisi de burada yattı.
birisi beyaz öbürü süt.
hangisi daha saftı ?
soru mu bu ?

filmden sonra günümüz eşcinsellerinin daha ! rahat olmasının sebebinin dünyanın bir ucundaki bir camera dükkanından çıktığını bilmek şaşırttı.aslında bütün bu hareketi harvey'e yıkmak doğru değil,tıpkı türk komünizmini deniz'e yüklemek gibi...

derin düşünceler sardı başımı yine birkaç gündür anlayacağın.ve aylardır kişisel iletimi süsleyen,gördüğümde enteresan bir enerjiyle dolduğum sözüyle bitireyim bu yazıyı.zira dağınık dağınık kalacak.

hope will never be silent !

gerçekten öyle değil mi?

hı?

4 yorum:

  1. Dinlediklerin kelimelerinede yansısa sanırım ikinci bir Oğuz Atay tapınması yaşarım.

    YanıtlaSil
  2. belki bir demlenme arasındayımdır.

    YanıtlaSil
  3. gus van sant'in sevdiğim tek filmi. sean penn zaten her zaman olduğu gibi harika. çok kişi seyretse keşke, belki bazı bakış açıları değişebilir...

    YanıtlaSil
  4. bilmiyorum çok insan izlemesin bu filmi. burda bahis önemli insanların ruhları kirletilmesin. !
    ama temennine katılmaktayım.

    değişse insanlar kşke

    YanıtlaSil