13.5.10

emensipeyşın

gün içinde o kadar kelime geçiyor aklımdan ama buraya oturup yazacak bir şey bulamıyorum.

çok yordum kendimi yine bu ara. istediğim tek şey biraz yalnızlık.bunun sebebiyse uykusuzluk.
bu ara,

ales'e girdim. geçmiş yıllara göre manasız zorlukta bir sınavdı.kendine küfreden adam olmasa, sırada dışarıdan pet şişe atılmasa, sınav yerim alibeyköy olmasa,sıram tabureyi andırmasa çok güzel olabilirdi. şimdi netlerimi hesaplayınca 85 diyor. çok şükür.yine de iyi bir rakam.

10mayıs günü leyla gencer'i anma konseri-mozart requiem yapıldı. son zamanlarda bu kadar dinginleştiğim bir aktivitem olmamıştı.belkide yanımdaki kişinin huzurluluğundan. kızılderililere bile para verdik.burada kalıp müziklerine devam edebilsinler diye.

gereksiz işlerde çalıştım bu hafta ve bu iki gün daha sürecek. sonra dinleneceğim.zira final döneminde vizelerdeki fiyaskoyu toparlamak için yeterince hırpalanacağım. güzel geçeceğine inanıyorum.hala umudum var.

birileriyle sürekli bir yerlerde karşılaşıyorum.o birileri ya da ben sürekli bir yerlere yetişmeye çalışıyor-uz. hayat mı temposunu artırdı acaba ??

bu tempo içinde çok ihmal ediyorum.ediliyorum.
en başta seni ihmal ediyorum.biliyorum.beni anladığını da biliyorum.ama yanlışta anlıyorsun. ama seninle gurur duyuyorum.bu çabana bu elde ettiklerinle bu gözlerini dolduran ışığıda seviyorum. bu titrek ellerinin arasındaki ince uzun zararlı maddeyi bana üflememek için dudağını yamultmanı özledim en çok. geride bıraktıklarının arkasındaki kelimeler en çok merak ettiğim. yine bahar .yine özlem.fakat yazın rahatlığının gelmeyeceğini bilmek.

aşk demiştim ya.aşk değil. müthiş bir heyecan.birebir uymanın heyecanı. bir şeyleri anlatmak zorunda olmamanın mutlulupu bendeki.anlatmak değil tartışmak tüm olayı. çok güzel. bir de dokunuşlar. çok temiz. bir o kadar da hoyrat. haydut bir hal. ama yoğun bir iyi hissetme hali. gün içinde aklına gelmesi. gülümseme. etrafındakilerin mutluluğunu görebilmesi.en önemlisi kefaretin ödenmesi. ve her türlü istemek,isteyebilmek. bir çekim. ne salt arzu ne salt duygu.tam bir mantık.

aileme vakit ayıramıyorum.özlüyorum.garip.hiç böyle olmamıştı.kendi sorumluluklarım var deyip bunu erteleyebiliyordum.oysaki şuan istediğim.yatağımda olmak.içerden bizimkilerin seslerinin gelmesi. babamın beni arka odadan çağırıp 1metre ötesindeki tv kumandasını istemesi.
garip bir gidişat içindeyim.ablam benden ders çalışmak için bir iki saat talep ettiğinden beri.daha doğrusu telefonda müsait olur musun diye çok normal bir ses tonuyla soru sorması beni manasız bir ağırlığa sevketti. cıva gibi...

herkes güzel olsun istiyorum.herkez yazanlar bile !

evet etrafımdakileri yaprak yaprak döküyorum. isteğimle gerçekleştiği için çokta mutluyum. sıkıldım çünkü onlardan.onların şişik muhabbetlerinden. artık tekrar etmek istemiyorum kendimi. çünkü tekrar ederek yeterince hata yapıldığını da gördüm.gördünüz.

temizlendim. böyle ganj'da yıkanmış gibi. hoş her ne kadar ales'te çıkan o soruyu yanlış yapsamda...

kemeraltındaki fotokopicinin söylediği sözler düşündürdü birde beni ."o kadar koşturma.bugün buraya üçüncü gelişin.üçünde de farklı tip.yorgun takım elbiseli 1günlük sakallı.şortlu üniversiteli.kravatlı jilet gibi biri. çabuk çökersin.enkaz olursun.şimdi kovalamak güzel.ama sevişecek vaktini niye ayakta geçiriyorsun.git dokun.hisset.gri adamlardan olma bu yaşta. fotokopi çektirme.kendi notların olsun.gelme bir daha böyle buraya " şaşırdım.


town'da seninle geçirilen boş vakitleri çok özledim sayın ritmo. bu yazının asıl kaynağı budur.çünkü öz' şimdi bu sokaklar şimdi bu anlamsız anlamla yoruyor kendimi,sen olmadan hiç olmamışım gibi.

kendime şimdiye kadar çiçek almadığım için belkide bu çiçeksiz kalmışlığın.kendime bundan sonra çiçek almak istemiyorum...

sevdiklerimi seviyorum.
birilerini hala seviyor olabilmek ne kadar mucizevi.
yeniden heyecanlanmaksa ne büyük lütuf.

2 yorum:

  1. cumartesi gecesi sitedeki radyo yayınımda geyik yapıyordum.konu lostu bilmeyen birine lostu anlatmak idi.pazartesi bir kaç kişi dedi ki ales de ( biz yaşlılar onu LES diye biliriz)lost ile ilgili soru varmış.lostu biliyormusun bakiim evlat :DD

    YanıtlaSil
  2. ah biliyorum; ama soru marimar edasında bir soruydu !!

    daha komiği sözel bölüm çözdüğünü hatırlatırcasına monteigne,halikarnas balıkçısı vb. edebi kişiliklerin havada uçuşması.

    bu uzun sıkıcı yazıyı okuduğunuz için ayrıca saygılar sevgiler =)

    YanıtlaSil